Faydalý Bilgiler / İnfertilite Nedir?

İnfertilite (çocuk sahibi olamama hali) en az 12 ay süreyle korunmasız düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebelik halinin oluşamaması durumudur. Primer infertilite kadının hiç gebeliğinin olmaması durumu iken, sekonder infertilite sağlıklı doğum olup olmadığına bakılmaksızın daha önce kadının gebe kalabildiği durumları tanımlamak için kullanılır. İnfertil kadınların yaklaşık %30'u primer infertil iken, yaklaşık %70'inde daha önce bir veya daha çok gebelik olmuştur. Yaklaşık olarak 15-44 yaş grubundaki kadınların %8-10 kadarı gebe kalmada sorunları olabilir. Tabii bu rakamlar toplumlar arasında farklılıklar gösterebilir. İnfertilite hekiminin görevi sorunu teşhis ve tedavi etmek yanında, hiçbir sorun olmasa bile hastanın gebe kalma şansını değerlendirip infertil çifti bilgilendirmektir. Özellikle döllenme kapasitesinin daha az olduğu 35 yaş ve üzeri kadınlarda yapılan tetkikler sonucu sorun gözükmese bile gebe kalmak için gereken sürenin kısaltılması gerekebilir.

Siklus Başına Gebelik Oranı Nedir?

Siklus (İngilizce Cycle) kadının adet gördüğü günden, diğer adetinin başladığı güne kadar olan dönemdir. Daha önce gebeliği olan tamamı ile sorunsuz 100 fertil çiftin, kadının ovulasyon (Yumurtlama) zamanına yakın dönemde düzenli cinsel ilişkide bulunduklarını ve ay sonunda gebelik testi uygulandığını varsayalım. Sadece 20-25 çiftin gebe kaldığını görürüz. Bir ay sonra 15-20 çift daha gebe kalır ve matematiksel olarak 4 ayın sonunda çiftlerin hepsinin gebe kalması gerekmesine rağmen, gerçekte bir yıl sonunda %85-90'ı gebe kalabilir. İşte bu %20-25 oranı normal çiftlerin doğal koşullarda ay (siklus) başına düşen gebelik oranlarını gösterir. Çoğu zaman infertil çiftlerden bahsederken, bu ay başına (siklus) düşen gebelik oranlarının bu normal oranların altına düştüğü çiftler kastedilmektedir. Ay başına gebelik oranı %5 olan bir çiftin, her ay düzenli cinsel ilişkide bulunsalar bile bir yılın sonunda gebe kalma ihtimalleri matematiksel olarak sadece %60'dır.

Gebelik Nasıl Oluşur?

Normal gebeliğin oluşması için gametlerin, yani sperm (erkek) ve yumurtanın (kadın) bir araya gelebilmesi gerekir. Yumurta normal ovulasyonu (yumurtlaması) olan kadında her ay iki adetin ortasına yakın bir dönemde (28 günlük siklusları olan kadında, siklusun 14-16. günlerinde) yumurtalıklardan atılır ve tuba içine girer. Yumurta yaklaşık 12-48 saat canlı kalabilir ve bu süre içinde sperm ile temas etmelidir. Gebelik olabilmesi için ortamda canlı sperm olmalıdır. Normal özelliklerdeki spermin normal bir kadın vücudunda 3-8 gün canlı kalabilmesi insanlarda gebelik oluşması açısından çok önemlidir. Kadının her ay bir defa yumurtlamasına karşın, erkek kadın vücuduna defalarca canlı sperm iletebilir. İdeal olarak yumurtlama döneminde gün aşırı cinsel ilişkide bulunulması kadın vücudunda devamlı canlı sperm bulundurulmasına ve o aya ait gebelik oranının maksimum olmasına yarar. Bu nedenle ayrıntılı tetkik ve tedavilere başlamadan önce infertil çiftlerin cinsel alışkanlıkları sorgulanmalı ve yumurtlama döneminde düzenli (optimum günaşırı) cinsel ilişkide bulunmaları teşvik edilmelidir. Bir kadının gebe kalabilmesi için gerekenler:

  • Normal bir uterus ve açık tüpler
  • Yumurta oluÅŸumu
  • Spermin kadın vücuduna verilmesi ve yeterli süre (yumurtanın canlı olduÄŸu devreye kadar) kadın vücudunda canlı kalabilmesi
  • Spermin yumurtayı dölleme yeteneÄŸine sahip olması
  • Döllenen yumurtanın rahim içine ulaÅŸabilmesi
  • Rahim içini örten endometrium denen tabakanın döllenmiÅŸ yumurtayı kabul edecek yapıda olması

İnfertilite tipleri

Yukarıda gebe kalabilmek için gerekli elementlerin hangilerinin olmadığına göre infertilite tipleri isimlendirilir.

Tubal faktör: Kadının tubaları tıkalı veya etrafa yapışıktır. Nedeni daha önce geçirilmiş enfeksiyonlar veya ameliyatlar olabilir. Yumurtanın atıldıktan sonra sperm ile birleşmesi veya döllenmiş yumurtanın rahim içine ilerlemesi imkansızdır. Gebelik nadiren olur ve olan gebeliklerin büyük kısmı da rahim içinden başka yerlere yerleştiği için (Dış gebelik) tehlike oluşturabilir.

Erkek faktörü:< Sperm kalitesi yetersizdir. Kadın vücudunda yaşam süresi kısa olabilir veya yumurtayı dölleme yeteneği azdır.

Endometriosis: Rahim içinde bulunması gereken endometrium dokusunun karın içinde, yumurtalıklar hatta bağırsaklar üzerinde olması durumudur. Bazı durumlarda tüp, yumurtalık ve rahimde şiddetli yapışıklıklar oluşturarak, bazen de bağışıklık sistemi (immunolojik) ile ilgili sorunlar oluşturarak kısırlık nedeni olabilir.

İnfertilite tedavileri

Yumurtlamanın Uyarılması

Özellikle yumurtlamanın olmadığı veya düzenli olmadığı kadınlarda uygulanır. Çoğu zaman rahim içine özel metotlarla hazırlanmış spermlerin aşılanması yöntemi ile birlikte kullanılır. Hafif endometriosis, hafif erkek problemleri veya açıklanamayan infertilite olgularında kullanılan bir tedavi yöntemidir. Genellikle başarı her ay normalde bir veya iki yumurta oluşturan kadında oluşan yumurta sayısının 3-4 taneye çıkarılmasına bağlıdır. Ancak çoğul gebelik oranı özellikle 3-4 yumurtadan fazla geliştiği durumlarda çok yükselir. Ovulasyon için değişik metotlar ve ilaçlar kullanılabilinir. Bir kadın düzenli ve uygun aralıklarla (22-32 günde bir) adet görüyorsa mutlaka ovulasyonu düzenlidir. Ayrıntılı incelemelerle ovulasyon takibi gereksizdir.

Suni döllenme (aşılama)

Tam yumurtlamanın olduğu zaman veya buna yakın bir zamanda spermin kadın vücuduna cinsel ilişki dışında bir metotla verilmesidir. Spermler hiçbir işleme tabi tutulmadan rahim ağzına enjekte edilebileceği gibi, özel metodlarla sadece en hareketli ve iyi olan spermler ayrılarak (Sperm yıkama metotları) direkt rahim içine verilebilir. Normalde meninin büyük kısmı prostat salgısıdır. Sperm menide hacim olarak sadece %10'luk bir kısım tutar. Sperm yıkama metotları spermi meni sıvısından ayırır. Direkt meninin rahim içine verilmesi özellikle menide yüksek konsantrasyonda bulunan prostaglandin denilen hormonlar nedeni ile şiddetli rahim kasılmalarına neden olabilir. Rahim içi aşılama özellikle subfertil erkeklerde tercih edilen tedavi yöntemidir, ancak işe yaramadığını ve mutlaka superovulasyon (ilaçlarla her ay 3-4 adet yumurta oluşturma) teknikleri ile birleştirilerek kullanılması gereken bir tedavi metodu olduğunu ileri süren çalışmalar da vardır. En sık kullanıldığı durumlar erkeğe bağlı infertilite, açıklanamayan infertilite ve rahim ağzına ait problemler nedeni ile oluştuğu düşünülen kısırlık nedenleridir.

Tubal Mikrocerrahi

Tüplerin tıkalı olduğu (Tubal faktör) kısırlık durumlarında gerek tüplerin tıkanıklığının açılması, gerekse etrafındaki yapışıklıkların açılması yeniden yapışıklıkların oluşmaması için son derece incelik gerektiren bir operasyon gerektirir. Bazen mikroskop kullanılmasını gerektiren bir yöntemle operasyonlar gerçekleştirilir. Bazen tüplerin bozuk ve tıkanık kısımları çıkarılıp, sağlam kısımları uç uca dikilir. 1980 öncesi tubal faktör durumlarında elimizdeki tek başarılı tedavi yöntemi mikrocerrahi iken, IVF (Tüp bebek) yönteminin başarısının artması ile giderek daha az uygulanır olmuştur. En önemli tubal mikrocerrahi yapılma nedeni daha önce tüplerin gebeliği önleme amacı ile bağlandığı durumlardır.

In Vitro Fertilization (IVF-Vücud Dışı Döllenme) veya Tüp Bebek

Yumurtanın anne vücudundan dışarı alınması ve insan vücudunu taklit eden ortam içinde sperm ile aynı ortama konularak vücut dışında döllenmesi olayıdır. İlk canlı doğum 1978 de İngiltere'de elde edilmiş ve bu tarihten sonra sadece tüpleri tıkalı kadınlarda değil, pek çok infertilite nedeninde de (tüplerin tıkanıklığı, rahim ve yumurtalık etrafındaki yaygın yapışıklıklar, endometriosis, erkek faktörü, bağışıklık sistemi sorunlarına bağlı infertilite, nedeni bilinmeyen infertilite) uygulanmış İlk yıllarda doğal olarak oluşan 1-2 yumurta laparoskopik olarak toplanırken, sonraları yumurtlama uyaran ilaçların devreye girmesi ile kadından 8-9 yumurta alınması mümkün olmuş ve işlemin başarı şansı önemli ölçüde yükselmiştir.

Intracytoplasmic Sperm Injection veya Mikroenjeksiyon

Intracytoplasmic sperm injection (ICSI - iksi diye okunur) tek bir spermin mikroskop altında özel cam iğneler ile tutulup, yumurta sitoplazması içine enjekte edilmesi tekniğidir. Deyimin Türkçesi sitoplazma içine sperm enjeksiyonu anlamına gelir. Bu metot ile ilk gebelik 1992 yılında elde edilmiş ve erkek faktörüne bağlı infertilite de devrim yaratmıştır.